26 Ekim 2008 Pazar

Doğaya Gidin!

Doğaya Gidin!

 

Şehrin tozu dumanı, dayanılmaz trafiği, anormal büyüklüklerdeki tabelaları, adım başı internet kafeleri, fast-food’ları, gürültüsü, kalabalığı, güvensizliği, hemen her yerde MOBESE’lerle göz hapsinde olmak ve rutinliği yaşadığımız şehri dayanılmaz kılıyor. Yaşadığımız kentlerin bu olumsuzlukları bizde yeni alternatifler aramaya sevk ediyor şüphesiz. Bu arayışımız kent merkezleri dışında bulunan Alış veriş Merkezleri(Tüketim Tapınakları) kesinlikle olmamalıdır. Arayışımız bizi hem kentin gürültüsünden patırtısından kurtarmalı hem de sık sık bizi borcumuzun olduğu doğayla baş başa bırakmalıdır.

Biz genellikle ya piknik için ya da ağaç dikmek için doğaya gidiyoruz. Piknik yapılan yerler malumumuz çöpten geçilmez olur. Ağaç dikmeyi kesinlikle küçümsemiyorum ama insanlar ağaç dikmeyi özel günler gibi (Anneler günü, Sevgililer Günü) yılda bir kez gerçekleştirilir. Ağaç dikmenin yanında bir birey tüm tüketim ahlakını gözden geçirmeli ve doğayı yakından tanıması gerektiği inancındayım. Çünkü günümüz insanı modernleştikçe doğadan uzaklaştı ve ona yabancılaştı. Oysa yüzünü doğaya dönen kişi, kendine bir adım daha yaklaşmış olacaktır. Buna öze dönüşün bir başlangıcı da diyebiliriz. Bu öze dönüşün başlangıcı kuş gözlemciliğiyle olabilir. Bir kişide kuş gözlemciliği tutku olduktan sonra o kişi ne kafe ve/veya kahve’ye gitmeyi isteyecek ne de internet kafede, evindeki bilgisayarda gününü heba edecektir. Sırt çantasına dürbününü, kuş gözlem kitabını, not defterini, suyunu ve yiyeceğini koyup insanlığın yaratmış olduğu her türlü kirlilikten uzaklaşarak ilk geldiği yer olan doğayla baş başa kalacak ve onun sesine kulak verecektir. Gözlem yaptığı süreç içersinde doğanın doktoru, sözcüsü ve savunucusu olacaktır.

            Bahar mevsimi tüm güzellikleri ile kendini gösterirken siz de neden bu güzelliği doğanın mikroskobu olan dürbün ile yakından tanımayasınız. Kuş gözlemcisi olmak için bir çift meraklı göz, bir dürbün ve bir de kuş gözlem kitabınızın olması yeterlidir. Gözleme evinizin/yurdunuzun penceresinden başlayabilirsiniz. Yaşadığınız kentteki kuş gözlemcileriyle tanışıp birlikte her hafta farklı bir yere giderek dünyanın en çevreci hobisi ile hem doğayı yakından tanıyabilir hem de doğayı koruyabilirsiniz.

            Kuş gözleminde gördüğünüz kuş türlerinin isimleri, sayıları, o günkü hava durumu ve gittiğiniz alanda gördüğünüz çevre sorunlarını ulusal kuş gözlem veri tabanı olan Kuşbank’a* verileri girerek tüm kuş gözlemcileri ile bilgilerinizi paylaşabilirsiniz. Her yılsonunda yıl boyu Kuşbank’a girilen veriler doğrultusunda bir rapor hazırlanıyor. Bu raporda kuş türleri sayılarının geçen yıllara oranla nasıl bir değişim gösterdiği ve kuşların yaşam alanlarında var olan tehditler hakkında önemli bilgiler sunuyor. Bilim adamları ve doğa koruma projeleri yapan dernekler bu raporları referans alarak doğa koruma çalışmaları yürütülüyor. Böylelikle sizde doğa koruma çalışmalarına katkı sağlamış oluyorsunuz.

Ülkemizde kuş gözlem faaliyetlerini üniversitelerde bulunan kuş gözlem kulüpleri ve bunun yanında kuş gözlemcilerinin birlikte kurdukları kuş gözlem topluluklarında yer alabilirsiniz.  

Şehrin keşmekeşinden sıyrılıp doğayı yakından tanımak istiyorsanız hadi sizde kuş gözlemcisi olun ve doğayı koruyun!

* http://www.kusbank.org

Şükrü Esin

Eylem 1.2, Yok Oluşa Dur Diyelim!

Projesi Yürütücüsü